Karanlık Tehlike: Bağnazlık
Dünyada İslam adına savaÅŸlar çıkaran, zulüm yapan, öldürme ve kan dökme peÅŸinde olan Müslüman modeli, bir kısım Hristiyan ve Musevilerin İslam dini hakkında yanlış bir kanaat sahibi olmalarına sebep olmaktadır. Onlar, Müslümanlık adına ortaya çıkarılan YOBAZ zihniyeti, İslam zannetmektedirler. Bu kan dökücü vahÅŸi sistemin, gerçekte İslam ile ilgisinin olmadığını, hatta İslam’a tamamen muhalif bir yaÅŸam ÅŸekli olduÄŸunu bilmemektedirler.
Bir kısım insanlar, Müslüman kimliÄŸi taşıyan, ancak İslam'da yeri olmayan eylemler yapan, Kuran'ın ruhuna tam ters bir zihniyet içinde yaÅŸayan bazı kimseleri, İslam'ın gerçek temsilcileri zannetmektedirler. Bu yanlış kanaatin sonucu olarak, özellikle de bazı Hristiyan kardeÅŸlerimiz İslam’a ve Müslümanlara ciddi ÅŸekilde cephe almakta, Müslümanları çok büyük bir tehlike olarak görmekte ve onlarla mücadele için hazırlık yapmaktadırlar. Bu kiÅŸilerde gördükleri, kan dökücülüÄŸü, düÅŸmanlığı, zulmü, sevgisizliÄŸi, acımasızlığı, vicdansızlığı, ÅŸefkatsizliÄŸi Kuran'la baÄŸdaÅŸtırmaya kalkmaktadırlar. Halbuki kan dökücü zulüm sistemini savunanlar gerçek İslam’dan uzaktırlar. Onlar, cehaletle kendi ürettikleri hurafe dininin bir gereÄŸi olarak bunu yapmaktadırlar. Yoksa Kuran'da böyle bir zihniyete yer yoktur. Kuran'da Rabbimiz yobazlığı savunan, dini hurafelerle karıştırmaya ve yaÅŸanmaz hale getirmeye kalkan, Allah adına insanları aldatmaya çalışan bu zihniyetteki kiÅŸileri tanıtmaktadır:
Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini Kitab'a doÄŸru eÄŸip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan deÄŸildir. "Bu Allah Katındandır" derler. Oysa o, Allah Katından deÄŸildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler. (Al-i İmran Suresi, 78)
Gerçek İslam ve Müslümanlık ise Allah'ın Kuran'da bildirdiÄŸi, Peygamberimiz (sav)'in tefsir ettiÄŸi İslam'dır. Yani Müslümanlar, bazı yobazların hurafelerine ve uydurma izahlarına göre deÄŸil, Kuran'a ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetine göre yaÅŸamakla yükümlüdürler. Ölçühurafeler deÄŸil, ölçü Kuran ve sünnettir. Asrı Saadet döneminde, Kuran'a ve Peygamberimiz (sav)'in hayatına göre yaÅŸanan İslam gerçek İslam'dır. Peygamberimiz (sav)'in çok ÅŸefkatli, sevgi dolu, koruyucu, asil, sanata, estetiÄŸe, güzelliÄŸe, temizliÄŸe, nezakete çok deÄŸer veren hayatı her Müslüman için en mükemmel örnektir. Peygamberimiz (sav)'in hayatı dışındaki örnekler Müslümanlar için muteber bir örnek olmadığı gibi, Müslüman olmayanların da İslam'ı bazı yobazların karanlık yaÅŸamlarına göre deÄŸerlendirmemeleri gerekir.
Bu konuda Hristiyan kardeÅŸlerimiz aÅŸağıdaki açıklamalara mutlaka dikkate almalıdırlar:
Yobaz mantığı, Hristiyanlara ve Musevilere düÅŸman olduÄŸu gibi gerçek Müslümanlara da düÅŸmandır.
İslam dinine atfedilmeye çalışılan bu karanlık zihniyet, gerçekte Müslümanlık deÄŸil, YOBAZLIKTIR. Yobaz, İslam adına ortaya çıkar. Sevgisizdir, ruhu kapkaradır, baÄŸnaz ve anlayışsızdır. Her türlü güzelliÄŸe, estetiÄŸe, sanata, bilime düÅŸmandır. Hayata düÅŸmandır; neÅŸeye, sevince, mutluluÄŸa düÅŸmandır.
Yobaz her türlü güzelliÄŸe nefretle bakar. Çiçekten nefret eder, çocuktan nefret eder, kediden, köpekten, tavÅŸandan nefret eder. Içi ve ruhu bomboÅŸtur. Bir Kuran ayetinde belirtildiÄŸi gibi onlar, “dayandırılmış ahÅŸap-kütük gibidirler” (Münafikun Suresi, 4). Ruhlarında sevgiye dair hiçbir ÅŸey yoktur. Insana deÄŸer vermez, canlı hiçbir varlığa önem vermezler. Ruhlarında hiçbir inceliÄŸe, ÅŸefkate ve merhamete yer yoktur.
Bütün bunların sonucu olarak yobaz, kadından da nefret eder. Yobazların baÅŸlıca özelliklerinden biri de kadın düÅŸmanı olmalarıdır. Kadına üçüncü sınıf muamelesi yapmak yobazlığın ana özelliÄŸidir. Åžimdiye dek komünistler, Darwinistler ve İslam dinine hasmane gözle bakanlar, sözde kadın düÅŸmanlığını suçlaması ile, İslam’a yönelik sözlü saldırılarda bulunmuÅŸlardır. Oysa karşı oldukları bu kadın düÅŸmanlığı, kadına en fazla deÄŸeri veren, kadını yüceltip koruyan İslam’ın deÄŸil, baÄŸnaz ve gerici yobazların özelliÄŸidir. (Kuran'da kadına verilen önem hakkında buradan bilgi edinebilirsiniz.)
Yobaz, kimseyi sevmediÄŸi gibi sevilmez de. Herkes bir yobazın varlığından, mantığından, yaÅŸam ÅŸeklinden, düÅŸünce tarzından nefret eder. Yobazlardan yobazlar bile nefret ederler. Bu nedenle kendi aralarında bile sürekli olarak ayrılık ve husumet vardır. Hiçbir zaman birlik içinde, rahat ve mutlu ÅŸekilde yaÅŸayamazlar. Ruhları gibi hayatları da kapkaranlıktır.
Yobaz, her dinde her kesimde bulunabilir. Yalnızca Müslümanların deÄŸil, Hristiyan ve Musevi toplulukların arasında da dini gerçek özünden uzaklaÅŸtırmaya çalışan, Allah inancının getirdiÄŸi coÅŸku ve sevgi yerine kapkaranlık ve kan dökücü ruh halini yaÅŸatmaya çalışan insanlar bulunmaktadır. Burada konu itibariyle Müslümanlar arasına sızmaya çalışan yobaz kesimden bahsedilmektedir. Oysa yobaz, hangi kesimden ve hangi dinden olursa olsun aynı kirli ve sapkın fikrin temsilcisidir.
Bu ürkütücü ruh halinin bir sonucu olarak yobaz kan ister. Her yerde kan arar. Ancak kan ve zulüm ile rahat eder. İçindeki nefreti ancak kan akıtarak, düÅŸmanlığını aÄŸzından taşırarak ifade eder. İşte, İslam adına ortaya çıkıp kan dökücülüÄŸü savunan, Hristiyanlara, Musevilere hatta Müslümanlara düÅŸmanlık ve husumet saçan, aÄŸzından kin ve nefret saçılan kiÅŸiler, kesin olarak MÜSLÜMAN DEĞİL, deccaliyetin etkisi altındaki yobazlardır.
İşte tüm bu sebeplerden dolayı Hristiyan kardeÅŸlerimizin yobazları, gerçek Müslümanlardan, yobaz zihniyeti de gerçek İslam dininden çok iyi ayırt etmeleri gerekmektedir. Ancak o zaman karşı oldukları yaÅŸam ÅŸeklinin İslamiyet deÄŸil yobazlık olduÄŸunu görebileceklerdir.
Yobazlar deccalin ordusudur; Kuran’ı uygulamazlar, uygulatmazlar .
Gericilik, baÄŸnazlık ve yobazlık İSLAM’A KARÅžI DECCALİN EN BÜYÜK ORDUSUDUR. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) bunu bir hadis-i ÅŸerif ile haber vermiÅŸtir:
”Ümmetimden başı sarıklı yetmiÅŸ bin alim kiÅŸi, deccale tabi olacaklar.” (İmam Ahmed Bin Hanbel, Müsned, sf. 796)
Peygamberimiz (sav) hadisinde, deccale tabi olacak kiÅŸileri belirtirken, özellikle MÜSLÜMAN ÜMMETİNİN İÇİNDEN ÇIKACAK OLAN VE KENDİNİ ALİM OLARAK GÖSTEREN KİŞİLERDEN BAHSETMEKTEDİR. Peygamberimiz (sav), bu hadisiyle, deccal taraftarı olarak tüm Allah dostlarına karşı faaliyet yapacak olan, dine en çok zarar veren baÅŸlıca grubun, kendini Müslüman olarak gösteren yobazlar olduÄŸuna dikkat çekmektedir.
Yine Peygamberimiz (sav) bir hadis-i ÅŸerifinde ÅŸöyle buyurmaktadır:
“Ahir zamanda türemeler çıkacak: beyinleri çalışmayacak. KonuÅŸurken çok güzel konuÅŸacaklar. Kuran okuyacaklar, fakat imanları gırtlaklarından aÅŸağıya geçmeyecek...” (Buhari, Sahih 3611, 5057, 6930, Müslim, 1066, Ebu Davud 4767, Ahmed bin Hanbel, Müsned 1, 81, 113, 131, 289; Tayalisi, el-Müsned, nr. 1984.)
Hadis-i ÅŸerifte belirtildiÄŸi gibi, bu kiÅŸiler çok güzel hitabeti olan ve Kuran’ı okuyan kiÅŸiler olacak; fakat “imanları boÄŸazlarından geçmeyecek”, yani Kuran’ı esas olarak kabul etmeyeceklerdir. Bu kiÅŸiler, Kuran'dan bahsedecekler ancak Kuran’a baÄŸlı olmayacak ve Kuran’a hurafe karıştırak hükmedeceklerdir. Kuran’ın açıklamalarını yeterli görmeyecek, İslam adına kendi türettikleri dini uygulayacaklardır. Dolayısıyla deccalin ordusunun önemli bir kısmını her dinden çıkacak olan ve kendi dinlerine de tüm dünyaya da zarar verme amacındaki yobazlar oluÅŸturacaktır.
Yobazların amacı, Kuran’ı uygulatmamaktır. Onlar, Kuran’da olmayan ÅŸeyleri İslam dinine dahil etmeye çalışırken, Kuran’da kendi hurafelerine uymayan ÅŸeyleri de reddederler. Onlar için Kuran’ın sevgiyi, ÅŸefkati, kardeÅŸliÄŸi, birliÄŸi, barışı öÄŸütlemesi, Kuran’da tüm güzelliklerin övülmesi, sanatın, bilimin teÅŸvik edilmesi büyük bir öfke sebebidir. Kuran ahlakını yaÅŸamanın getirdiÄŸi ruh kalitesi ve derinliÄŸi, akılcı, estetik, modern, sevgi dolu Müslüman modeli, onların hurafeci dinlerine hiçbir ÅŸekilde uymamaktadır. İşte bu yüzden Deccal, Kuran’a dayalı İslam dinini içten vurmak ve ortadan kaldırmak için baÄŸnazlık ve yobazlığı kullanmaktadır.
Burada ÅŸunu da belirtmek gerekir: Gerçekten samimi olan, Cenab-ı Allah’ı kalpten ve içten seven, yalnızca bilgisizliÄŸinden veya aldığı yanlış eÄŸitimden dolayı İslam dininde gerçekte yer almayan fikirleri savunan kiÅŸiler olabilir. Bu kiÅŸileri, kasıtlı olarak dine hurafe ilave etmeye çalışan yobazlardan ayırt etmek gerekmektedir. Onlar, Kuran’ın ışığı ile aydınlandıklarında mutlaka doÄŸruyu ve hakkı kabul edecek olan kiÅŸilerdir. Yüce Allah mutlaka samimi kullarına doÄŸru yolu gösterendir.
Kuran, yobazlığa savaÅŸ açmıştır
KURAN; YOBAZLIÄžIN GETİRDİĞİ HER TÜRLÜ BELAYA, MUTSUZLUÄžA, ZULME, SEVGİSİZLİĞE, BAÄžNAZLIÄžA, ÖFKEYE, KAN DÖKÜCÜLÜÄžE SAVAÅž AÇMIÅžTIR. Kuran’a dayalı İslam dini, YOBAZLIÄžIN TAM OLARAK TERSİDİR. İslam; sevgi, barış ve dostluÄŸu öÄŸütler. Birlik olmayı, bir arada Allah’ın adını yüceltmeyi, kardeÅŸ olmayı, dünya huzur ve güvenliÄŸin tesis edilmesini teÅŸvik eder. Bir kısım Kuran ayetlerini görmezden gelip, bir kısım ayetleri kendi çarpık zihniyetlerine delil göstermeye çalışan ve böylece İslam’ın savaÅŸa teÅŸvik ettiÄŸini iddia edenler galiz bir yanılgı içindedirler. Yunus Suresi'nin 25. ayetinde Rabbimiz'in bildirdiÄŸi gibi "Allah barış yurduna çağırır".Kuran’a göre fiili savaÅŸ yalnızca savunma amacıyla yapılabilir. Bir Müslümanın, ancak bir saldırı anında, can güvenliÄŸini korumak için savunmaya geçmesi ÅŸart koÅŸulmuÅŸtur. Peygamberimiz (sav) bunu en açık ÅŸekilde uygulayan kiÅŸidir. Peygamberimiz (sav) döneminde gerçekleÅŸen üç savaşın üçü de savunma amaçlı yapılmış ve daima affedicilik öÄŸütlenmiÅŸtir. ÖrneÄŸin Hendek Savaşı, adından da anlaşıldığı üzere, Peygamber Efendimiz (sav) karşı tarafın saldırılarından Müslümanları korumak için hendek açtırmıştır.
Yüce Allah, Kuran’da Müslümanlara savaşı ancak belli ÅŸartlarla helal kılmıştır:
Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah aşırı gidenleri sevmez. (Bakara Suresi, 190)
Onlar, (savaÅŸa) son verirlerse (siz de son verin); ÅŸüphesiz Allah, bağışlayandır esirgeyendir. (Bakara Suresi, 192)
Müslümanların savaÅŸa girebilmeleri için, karşı taraftan bir saldırı gelmesi ÅŸarttır. SavaÅŸ; hiçbir ÅŸekilde sözden anlamayan, saldırgan, zalim bir topluluÄŸun zulmünden korunmak amaçlı baÅŸvurulan bir mecburiyettir. Böyle bir durumda da, Müslümanlar, aşırı gitmemekle yükümlüdürler; yani sadece savunma yapmalıdırlar. Ayrıca İslam’a göre asla kadınlara, çocuklara, yaÅŸlılara zarar verilmez. Bakara Suresi 192. ayette Rabbimizin bildirdiÄŸi gibi, saldıran tarafın savaÅŸa son vermesi durumunda Müslümanların da durmaları öÄŸütlenmektedir.
Yine Kuran’da, cana kastetmenin haram olduÄŸu açıkça belirtilmiÅŸtir:
"Kim bir nefsi, bir baÅŸka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüÅŸ gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiÅŸ gibi olur. Andolsun, elçilerimiz onlara apaçık belgelerle gelmiÅŸlerdir. Sonra bunun ardından onlardan bir çoÄŸu yeryüzünde ölçüyü taşıranlardır. (Maide Suresi, 32)
Ve onlar, Allah ile beraber baÅŸka bir İlah'a tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa 'ağır bir ceza ile' karşılaşır. (Furkan Suresi, 68)
Ayetlerden de açıkça anlaşıldığı gibi, bir Müslümanın cana kastetmesi Kuran'da haram kılınmıştır. Maide Suresi’nde Allah, gönderdiÄŸi elçilerin bu haramı insanlara tebliÄŸ etmelerine raÄŸmen, bir çoÄŸunun haddi aÅŸanlardan olduÄŸunu bildirmektedir. Yani Kuran ile hüküm belirlenmiÅŸ olmasına raÄŸmen, Kuran’ı yeterli bulmayarak ölçüyü taşıracak ve haksız yere zulüm ve kan dökülmesi peÅŸinde olacak olan bir gurühtan bahsedilmektedir. Bu gurüh, İslam adına ortaya çıkan fakat deccaliyetin etkisi altındaki yobaz ve baÄŸnazlardır.
Yobazlıktan kurtulmanın yolu İslam’a savaÅŸ açmak deÄŸildir
Yobazlığı bilgisizce İslam olarak addedenler ve bu baÄŸnaz sistemi ortadan kaldırmak isteyenler, genellikle büyük bir yanılgının içine düÅŸerek İslam’a karşı hasmane bir tutum içine girmektedirler. İslam’a karşı söz konusu bakış açısı, özellikle bazı ateist ve Darwinist basın, düÅŸünce kuruluÅŸları ve etkili bir takım çevreler tarafından, kasıtlı bir çaba ile yaygınlaÅŸtırmaya çalışılmıştır. Söz konusu çevreler, Müslümanlığı kasıtlı olarak yanlış tanıtarak, “Müslümanlar böyledir, size yaÅŸam hakkı tanımazlar, dolayısıyla onlar sizi ortadan kaldırmadan siz onları ortadan kaldırın” gibi hipnoz yöntemleriyle kışkırtıcılık yapmaktadırlar. Onlar, çeÅŸitli karanlık odaklar tarafından bunu yapmakla görevlendirilmiÅŸlerdir. Söz konusu telkinlerin de etkisiyle kısım Hristiyanlar, yobaz sistemin getirdiÄŸi haksız zulüm sisteminin ortadan kaldırılması için, Kuran’ın ve İslam dininin ortadan kalkması gerektiÄŸini savunurlar (Kuran’ı ve İslam'ı tenzih ederiz). Oysa bu akla ve vicdana sığmayan yöntem, beklentilerinin tam tersine yobazlığın, gericiliÄŸin daha da beslenmesine yol açar. Kuran’a ve gerçek İslam’a yapılan her türlü saldırı, kan ve ÅŸiddeti savunan, sevgisizliÄŸi isteyen baÄŸnaz sistemi daha da güçlendirir. Bu, yobaza kızıp Allah’a savaÅŸ açmak anlamına gelir (Allah’ı tenzih ederiz) ve son derece akılsızca bir harekettir. Yobazı ve yobazın savunduÄŸu kan dökücü baÄŸnaz sistemi ortadan kaldırmanın yolu, Kuran’ı ve gerçek Müslümanlığı ön plana çıkarmak, Asr-ı Saadet Müslümanlığını getirmektir. Gerçek Müslümanların neÅŸeli, dışadönük, sevgi, ÅŸefkat dostluk ve kardeÅŸlik üzerine kurulu, demokrasi ve özgürlüÄŸü savunan, modern ve ileri görüÅŸlü yaÅŸamları yobazı kavurur ve yakar. Dolayısıyla, Hristiyan kardeÅŸlerimiz, hem Müslümanların hem de Hristiyan ve Musevilerin düÅŸmanı olan yobaz zihniyete karşı, gerçek Müslümanlara destek olmalıdırlar; gerçek İslam ahlakının yaÅŸanmasını teÅŸvik etmelidirler.
Yobazla mücadele Müslümanlar için bir ibadettir. Çünkü müÅŸriklerle mücadele etmek Kuran’ın emirlerinden biridir. Kuran’da ‘müÅŸrik’ diye geçen güruhun diÄŸer adı ‘yobaz’dır. Yüce Allah münafıklardan bahseder, kafirlerden bahseder, kalbinde hastalık olanlardan bahseder, bunların tamamı müÅŸriklerdir. Bunlar Asr-ı Saadet düÅŸmanlarıdır, KURAN ADINA KURAN’A SAVAÅž AÇARLAR. Sevgisiz, ÅŸefkatsiz, merhametsiz, akılsız, kültürsüz, görgüsüz; bilimden, sanattan hiç hoÅŸlanmayan; derin düÅŸünemeyen, gösteriÅŸçi, dini karmakarışık hale getirmeye çalışan ve sürekli uydurmalarla, hurafelerle kendine göre bir din geliÅŸtiren sapkın ekolün adı ‘gericilik’, eÅŸittir ‘müÅŸriklik’tir. Dolayısıyla KURAN’A TAMAMEN KARÅžI OLARAK GELİŞTİRİLMİŞ, KURAN’I YETERLİ GÖRMEYEN VE KURAN’DA EMREDİLEN HÜKÜMLERİN TAM TERSİNİ UYGULAYAN YOBAZ SİSTEM, MÜSLÜMANLAR TARAFINDAN DA BAÅžI EZİLMESİ GEREKEN SAPKIN BİR SİSTEMDİR. O yüzden buna karşı en büyük ilmi mücadele, ilk olarak Kuran Müslümanlarından yani bizlerden gelmektedir.
Yobazlığa karşı çözüm, Asr-ı Saadet Müslümanlığını ve gerçek Kuran ahlakını savunmaktır. Bunu, içinde bulunduÄŸumuz dönemde Hz. Mehdi (as) yerine getirecektir. İşte bu sebeple Mehdiyetin desteklenmesi son derece önemlidir. Mehdiyetin içinde sevgi vardır, barış, kardeÅŸlik, güven, huzur, dostluk vardır. NeÅŸe, mutluluk, sanat, estetik, güzellik vardır. Özgürlük, hürriyet, demokrasi vardır. Modernlik, ileri görüÅŸlülük vardır. Gerçek İslam’a saldırarak, tüm dünya için büyük bir bela demek olan yobaz sisteminin destekçiliÄŸini yapmak son derece tehlikelidir. Üç büyük dinin tamamı için bir tehlike olan yobaz sistem, ancak Kuran’ın tam olarak hayata geçirilmesi ve Mehdiyetin desteklenmesi ve güçlenmesi ile son bulacaktır. Kuran Müslümanlığı ne ÅŸamanist, ne gerici, ne yobaz, ne ateist, ne satanist, ne de Darwinist bırakır. Bu kesin ve tek çözümdür.
Gerçek İslam ahlakı yaÅŸandığında Hristiyanlar da, Museviler de rahat edeceklerdir
Hristiyan ve Musevi kardeÅŸlerimizin, bu satırlarda anlattığımız sevgi, barış, demokrasi, hürriyet, mutluluk, modernlik gibi kavramlarla ilgili anlatımları “iyi niyetle yapılmış bir yorum” ÅŸeklide deÄŸerlendirmemeleri çok önemlidir. Bunlar bizim ÅŸahsi yorumumuz deÄŸildir. Bunlar, KURAN’IN ESASIDIR. Bunlar, Kuran’ın ruhuna, Hz. Muhammed (sav)’de gördüÄŸümüz tüm örneklere, Rahman ve Rahim olan Allah’ın rızasına uygun olandır. Peygamberimiz (sav) döneminde Kuran bu ÅŸekilde uygulanmıştır. Kan dökücülük, yalnızca yobazların hurafelerinde vardır. Deccalin kontrolündeki yobaz takımı, kan dökücülüÄŸü bütün dünyaya yaygınlaÅŸtırarak bunu İslam olarak göstermiÅŸ ve kitleleri aldatmıştır.
Hristiyan kardeÅŸlerimizin Kuran’ın gerçek ve büyük mesajını görmeleri son derece önemlidir. Kuran, vicdanıyla bakan bir insan için nurdur. İnsanları mutlu eden, dünyayı ışıklandıran her ÅŸey Kuran’dadır. Kuran’ı, Asr-ı Saadet dönemindeki gibi yaÅŸamak bütün dünyaya tam bir ferahlık ve güzellik getirecektir. Kuran’ın Müslümanlar tarafından bu ÅŸekilde uygulanması, Hristiyanlara da, Musevilere de huzur, mutluluk ve rahatlık kaynağı olacaktır. Bunun sonucunda oluÅŸacak olan gençlik, son derece mutlu bir hayat yaÅŸayacaktır. İnsanların fıtratında zaten var olan, fakat deccal sisteminin etkilerinden dolayı yok olmuÅŸ olan neÅŸe toplumlara geri gelecektir. İnsanlara sevinç gelecektir. Sanat geliÅŸecek, gerçek sanat icra eden sanatçılar ortaya çıkacaktır. Deccal sisteminin etkisiyle yok olup giden mimari yeniden can bulacaktır. Çünkü dünyaya huzur, mutluluk, güven, dostluk, kardeÅŸlik ve hepsinden önemlisi Allah aÅŸkı yayılacaktır. AÅŸk gelince sanat gelir, estetik gelir, sevinç gelir, mutluluk gelir, bilim gelir, her ÅŸeye coÅŸku gelir. Kuran Müslümanının anlayışı ÅŸefkat, merhamet, sevgi, akıl, tutarlılık, dengeli tavırlar sergilemek, makul düÅŸünmek, fedakar olmak, iyi niyetle olaylara bakmak, her ÅŸeyde hayır görmek üzerine kuruludur. Dolayısıyla İslam’ın bu ÅŸekilde yaÅŸandığı bir dünya, Hristiyanlar için de Museviler için de olaÄŸanüstü güzellikte olacaktır.
Hristiyanların karşı olmaları ve ilmi mücadele vermeleri gereken ÅŸey, her üç din için de büyük bir tehlike olan yobazlıktır, Darwinizm’dir, materyalizmdir. Desteklemeleri ve savunmaları gereken ise, İslam dininin Kuran’daki ÅŸekli ile yaÅŸanması ve bunu günümüzde saÄŸlayacak olan Mehdiyettir. Bunu desteklediklerinde yobazlık, baÄŸnazlık, gericilik, Darwinizm, materyalizm ortadan kalkacak, dünyaya bayram sevinci gelecek, her ÅŸey ve her yer aydınlanacaktır. Bunu desteklediklerinde, yobazların fitnesi hiçbir ÅŸekilde baÅŸarılı olamayacaktır. Kiliseler, havralar Kuran ayetinde haber verildiÄŸi gibi Yüce Allah’ın korumasındadır. Hristiyan ve Musevi kardeÅŸlerimiz istedikleri gibi ibadetlerini yapacak, istedikleri rahat ve güvenliÄŸe kavuÅŸacaklardır. Müslümanlar; Hristiyan ve Musevilerle kardeÅŸlik ve sevgi içinde yaÅŸayacak, savaÅŸlar sona erecek, artık kan dökülmeyecek, dünya refahın, huzurun güvenliÄŸin yaÅŸandığı barış mekanı haline gelecektir.