Karanlık Tehlike: Bağnazlık
Radikalizm, 18 yy’da ortaya çıkmış, Latince’de kök anlamına gelen ‘’radix’’ sözcüğünden türemiÅŸ ‘’kökten, temelden’’ anlamına gelen bir kelime. Bu doktrin zaman içerisinde felsefi olarak yorumlanmış, toplumsal ve siyasi olaylarda yaÅŸama biçimlerini, yaÅŸama ÅŸekillerini kökten eleÅŸtirip deÄŸiÅŸtirme ifadesi olarak tanımlanmıştır.
Bu felsefi doktrini yol olarak benimsemiş örgütler, karşıt görüşün ne savunduğunu ve ne düşündüğünü anlamaya gerek duymadan kendi ideolojilerini empoze etme gayreti içine girmişlerdir. Dünya kamuoyunda, bu radikal örgütler, demokratik rejimler tarafından illegal ve terörist yapılanmalar kapsamında değerlendirilmiştir.
Radikalizmi dini inançlar üzerine kurulu bir düşünce sistemi olarak görmek yanlıştır. Her ÅŸeyden önce, hak dinlerin hiçbirinde terör ve öldürme eylemleri asla meÅŸru görülmez. İslam terörü kesin olarak lanetler ve yasaklar. Ancak dini yanlış yorumlayarak ortaya çıkan bazı gruplar, dünyada böyle bir algının oluÅŸmasına neden olmuÅŸlardır. Bu grupların yanı sıra, Avrupa’da birçok aşırı saÄŸcı yani faÅŸizmi savunan radikal oluÅŸumların da iÅŸledikleri cinayetlere tanık olunmuÅŸtur. Aynı ÅŸekilde aşırı saÄŸ veya radikal sol olarak tanımlanan birçok örgüt terörü de BM ve NATO kapsamında ciddi tedbirlerin alınmasına neden olmaktadır. ÖrneÄŸin Türkiye’de de faaliyet gösteren Stalinist terör örgütü PKK da bu ÅŸekilde listede yer almaktadır. http://tr.wikipedia.org/wiki/PKK'y%C4%B1_ter%C3%B6r_%C3%B6rg%C3%BCt%C3%BC_kabul_eden_%C3%BClke_ve_kurulu%C5%9Flar
Günümüzde dünyanın çeÅŸitli yerlerinde yukarıdaki tanımlara uyan pek çok örgüt faaliyet gösteriyor. Ülke liderleri de konuÅŸmalarında bu tehlikeye sık sık dikkat çekerek, radikalizm ile mücadelenin önemini vurguluyor. ÖrneÄŸin BaÅŸbakanımız Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan Rusya’ya yaptığı ziyarette radikal grupların tehlikesine dikkat çekmiÅŸ ve bu gruplara karşı iÅŸbirliÄŸi yapılmasını önermiÅŸti. http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/130755.aspx CumhurbaÅŸkanımız Abdullah Gül de, radikal grupların Türkiye için büyük bir tehlike olduÄŸunu, İslam dünyasında fitne ve ayrımcılığı körüklediÄŸini ve Sünni - Åžii çatışmasının ana nedeni olduÄŸunu vurgulamıştı. http://www.aljazeera.com.tr/haber/suriyedeki-radikal-gruplar-turkiye-icin-buyuk-tehdit
Avrupa’da da radikalizm eleÅŸtirilerine sık sık rastlanıyor. ÖrneÄŸin Almanya’nın Hamburg ÅŸehrinde çıkan olaylarda siyaset bilimci Carsten Koschmieder olaylarla ilgili verdiÄŸi röportajında, 1970’li yıllarda terör estiren aşırı solcu grup ‘’Kızıl Ordu Fraksiyonu’’(RAF) hakkında yorum yaptı ve konuÅŸmasında ‘radikal sol’ söylemini kullandı. http://www.hurriyet.com.tr/dunya/25573285.asp
Dünya son 50 yılda, ağırlıklı olarak Asya ve MENA Bölgesi olmak üzere, radikal/baÄŸnaz gruplar tarafından gerçekleÅŸtirilen birçok ÅŸiddet olayına tanıklık etti. Sözde İslam adına ortaya çıktığını iddia eden birçok radikal grup, kendi yanlış inanç ve yaÅŸam biçimlerini ÅŸiddet yoluyla topluma dayatmakta. Özellikle El Kaide, El Nusra, EÅŸ Åžebab ve Boko Haram gibi örgütler dünyanın birçok yerinde ÅŸiddet ve nefret politikaları uygulamakta. Sözde İslam adına hareket eden bu gruplar İslam’ı yanlış yorumluyor ve kendi inancını benimsemeyen herkesi karşısına alıyor.
Bu baÄŸnaz zihniyet, “ses getirmek ve toplumları yıldırmak” adına ticari iÅŸletmeler, pazarlar, yolcu terminalleri ve marketler gibi halkın yoÄŸun olduÄŸu onlarca yerde terör eylemi yapmaktan da çekinmiyor. Bir kaç örnek vermek gerekirse; Cezayir’de 16 Ocak 2013 tarihinde El Kaide baÄŸlantılı bir grup, doÄŸalgaz ÅŸirketinde çalışan 41 kiÅŸiyi rehin almış ve çıkan olaylarda birçok rehine hayatını kaybetmiÅŸti. Kendilerine ‘kanla imza atanlar’ adını veren bu radikal grup, Batı düşmanlığını yaymaya ve sözde İslam’a dayalı bir yönetim sistemi kurmaya çalıştığını iddia ediyor. http://www.radikal.com.tr/dunya/cezayirde_rehine_operasyonu_50_olu-1117367
Kenya’nın baÅŸkenti Nairobi’de EÅŸ Åžebab terör örgütü, Kenya’nın Somali’ye yaptığı askeri müdahaleyi bahane ederek http://t24.com.tr/haber/iste-kenyadaki-avm-saldirisini-ustlenen-el-sebab-orgutunun-ic-yuzu/240376 bir alışveriÅŸ veriÅŸ merkezine yaptığı saldırıda yaklaşık 62 kiÅŸiyi öldürdü ve 200 kiÅŸiyi de yaraladı. http://www.hurriyet.com.tr/planet/24758343.asp
BaÄŸnaz öğretilerin fitneye yol açtığı ülkelerden biri de Nijerya. Borno eyaletinde 2002 yılında kurulan Boko Haram terör örgütü, bulunduÄŸu bölgede birçok katliam gerçekleÅŸtirdi. Boko Haram Haousa dilinde ‘batılı eÄŸitim yasak’ anlamına geliyor.
Boko Haram’ın bir dönem örgüt lideri olan Mohammed Yusuf BBC’ye verdiÄŸi demeçte, ‘bilimsel ve Avrupa tarzı eÄŸitimi istemediklerini’ belirterek, baÄŸnaz İslam anlayışı ile oluÅŸan çarpık düşüncesini ifade etmiÅŸti. Bu düşünceyle faaliyetlerini gerçekleÅŸtiren örgüt ülke çapında korku yaymaya ve birçok insanı katletmeye devam ediyor. http://tr.wikipedia.org/wiki/Boko_Haram
Radikalizmin vahşiliği ve sevgisizliği karşısında uluslararası kamuoyu büyük bir tedirginlik yaşamaktadır. Elbette İslam karşıtı düşünce sahipleri de ortaya çıkan bu karanlık tabloyu kullanarak İslamofobiyi büyütmektedir. Aslında bu tanımın İslamofobi değil bağnaz-fobi olması gerekmektedir. Çünkü bu fobinin kaynağı kelime kökeni barış olan İslam değil, bambaşka bir inançlar sistemi olan bağnazlıktır.
Åžimdi de radikalizmin ‘’yaÅŸama biçimlerine kökten müdahale etme, deÄŸiÅŸtirme’’ tezini İslam dinin asla kabul etmediÄŸi gerçeÄŸine bir göz atalım. İslam dini, insanların yaÅŸam biçimlerini, inançlarını ve görüşlerini tamamen özgür bırakmıştır. Nitekim Kuran’da bu özgürlük anlayışı birçok ayette açıkça vurgulanmıştır. Bu ayetlerden biri şöyledir: http://harunyahya.org/tr/Makaleler/162296/baris-ve-sevgi-islam%E2%80%99in-ozunde
‘’Dinde zorlama(ve baskı) yoktur. Şüphesiz doÄŸruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır…’’(Bakara Suresi 256)
Bununla birlikte, Hristiyanlık, Musevilik ve Müslümanlık illegal bir doktrin olan radikalizm (köktencilik) ile bağdaştırılamaz. Bütün hak dinlerin özüne bakıldığında sevgi, barış, kardeşlik, hoşgörü ve adaletin tavsiye edildiği görülmektedir.
Yine muharref Tevrat’a ve İncil’e baktığımızda da insanlara sevgi, barış ve hoÅŸgörünün tavsiye edildiÄŸi görülür:
‘’… Bütün insanlara hürmet edin. KardeÅŸliÄŸi sevin. Allah’tan korkun’’(Petrus’un Birinci Mektubu, Bap 2, 15-17)
‘’Öç almayacaksın ve kavminin oÄŸullarına kin tutmayacaksın ve komÅŸunu kendin gibi seveceksin’’(Levililer, Bap 19, 15-18)
Görüldüğü üzere, bütün hak dinler terörizmi ve radikalizmi lanetlemiştir. Bütün hak dinler özünde sevgiyi, barışı, kardeşliği, adaleti ve hoşgörüyü insanlara tavsiye etmiş, şiddeti ve bağnazlığı yasaklamıştır.
Dini anlamda radikalizm, geleneklere dayalı yanlış/baÄŸnaz öğretileri dinin içine katmaya çalışma ve Kuran’ın hükümlerini nesh etme giriÅŸimleriyle ortaya çıkmaktadır. Bu öğretileri kabul edenlerin büyük bir kısmı kendilerini doÄŸru yolda olarak düşünmektedir. Dolayısıyla bu gruplar içinde terör yapanlar da, baÄŸnazlık batağı içinde sözde Müslümanlık adına bunu yapabileceklerine inanmış durumdadır.
İşte bu nedenle, Kuran’da insanların barış, huzur, ÅŸefkat ve hoÅŸgörü temeline dayanan bir ahlaka çaÄŸrıldıklarının herkese anlatılması faaliyeti bu fitneyi ortadan kaldıracaktır. İslam’a ait olduÄŸu kanaatiyle savunulan yanlış baÄŸnaz öğretiler, yine ancak İslam’ın ana kaynağı Kuran’la karşılık verildiÄŸinde çürütülür. Gerçek Kuran ahlakının tüm dünyada barışı, sevgiyi, huzuru hedeflediÄŸini; terör, ÅŸiddet ve kan dökücülüğü kesin olarak lanetlediÄŸini tüm dünyaya anlatmak ve Müslümanların örnek ahlakını tüm dünyaya göstermek bu yüzden çok önemlidir. Radikalizmi silah ve ÅŸiddet deÄŸil, fikri mücadele ve sevgi yenecektir.
Adnan Oktar'ın Daily Mail & News Rescue'de yayınlanan yazısı:
http://dailymailnews.com/2014/04/20/columns-articles/1.php
http://newsrescue.com/intellect-love-will-defeat-radicalism/#axzz38cXDF7hm
2014-04-25 22:22:19